Blogun ismini seçerken her ne kadar "dost bildiğim" dediysem de çok küçük yaşlarımdan itibaren aynaları dost tutmadığım bir gerçektir. Hatta evin "çirkin ördek yavrusu" gibi hissettiğim günler her zaman içimi acıtmıştır. Her neyse bu kadar acınma yeter. Yaşım 38 hem de dünden beri. Bir zamanlar otuz yaşındakileri çok yaşlı sanırdım. Ne büyük yanılgı!
Otuzlu yaşların sonları pek çok sorunu da beraberinde getiriyor. Özellikle de mimikleriyle ünlü biriyseniz:) E bunun getirisi de belli -götürü mü deseydim yoksa- Evet! Bildiniz... Bolca kırışıklık üstelik en derinlerinden.
Yaşlanmayı ötelenmeyi bu kadar çok isteyen bir insan olarak her yolu deneyeceğimi biliyordum. Bir zamanlar mimikleri öldürüyor sanrısına kapıldığım botoksu bile:) Evet! Her zaman büyük konuşup utananlardan oldum. Bu defa da öyle...
Otuz sekizinci yaş günümde yıllardır cilt bakımımı yapan güzellik uzmanım bana bir jest yaptı ve botoks uygulamaya davet etti.
Korkarak gittiğim mekândan hafif kızarıklıklar ve dayanılabilir acılarla çıktım. Acı deyince gözlerinizin açıldığını görür gibiyim. Hiç de korktuğumuz gibi değil. Emla krem bile sürdürmedim. Düşünün artık. Sonuç mu ? Sonuç umduğumdan iyi. Ben mutluyum en azından. Biraz da dolgu yapılınca kaşlarımın arasındaki o inatçı çizgiden eser kalmadı. Fotoğrafları paylaşacağım. Öncesi,uygulama sonrası ve elbette asıl sonuçları alacağımın söylendiği bir hafta sonrası şeklinde. Şimdilik sevgiyle kalın. Aynalar dostunuz olsun.
Blogun hayırlı olsun ablam bol izleyicin olsun ;) botoks gerçekten işe yaradı,ben de yaptırıcam yakındır ;)
YanıtlaSilDaha erken canım sana. Dur hele 😀
YanıtlaSilYok yok tam zamanı :)
Sil